İş ilanlarında ilk sırayı
İstanbul alır ve İstanbul için çıkan iş ilanları genellikle Avrupa ve Asya diye
ikiye ayrılır. Bu iki yer için kendi başına bir şehirmişçesine ilanlar verilir.
Şirketler özellikle kendi
kıtalarında yer alan çalışanları tercih ediyorlar. Avrupa kıtasında bulunan
şirketler ilanlarında ‘’Tercihen Avrupa kıtasında ikamet etmek’’ şartını
koymakta Asya kıtasında bulunan şirketler ise kendi kıtalarında ikamet eden
çalışanları tercih etmektedir. İstanbul’un trafiği, kalabalığı göz önüne
alındığında bu tercih doğru gözükmektedir ancak çalışanlar bu ulaşım şartlarını
kabul ediyorsa diğer kıtalardan da gelen başvurular dikkate alınabilir. Tabi
çok uzak olmayan yerlerde ikamet eden kişilerin başvuruları dikkate alınabilir.
İlanlarda Asya veya Avrupa
kıtasında ikamet etme şartı koyuluyor ancak farklı kıtalardaki bazı yerler aynı
kıtada yer alan yerlerden daha yakın olabiliyor. Mesela Asya kıtasında yer alan
Üsküdar’da faaliyet gösteren bir şirkete ulaşım Beşiktaş’tan mı daha kolay olur
yoksa Kartal, Pendik taraflarından mı daha kolay olur? Beşiktaş’tan 10 dakikada
Üsküdar’a geçebilirken Kartal, Pendik taraflarından daha uzun süreler
sonrasında iş yerinize ulaşabilirsiniz. Aynı durum Avrupa kıtası içinde
geçerli.( Bu durum birazda hava şartlarına bağlı tabi ki) Onun için
başvurularda başvuran kişinin hangi kıtada olduğundan çok hangi ilçede
olduğunun önemli olduğunu düşünüyorum
Bazen İstanbul’a komşu olan
şehirler bile İstanbul’un ilçelerinden daha avantajlı olabiliyor. Tekirdağ’da Çorluda
oturan kişi ya da Kocaeli’de veya Gebze’de oturan kişi İstanbul içinde oturan
kişiden daha kolay şekilde İstanbul sınırları içerisindeki iş yerine ulaşabiliyor.
Bu durumda sadece İstanbul yerine bulunulan bölgeye göre çevre illerde ikamet
yeri olarak ilana koyulabilir.
Peki, şirketler ilanlarında neden
böyle ayrıma gitme ihtiyacı duyuyor?
1-Zaman Kaybı: Trafiğin büyük bir sorun olduğu İstanbulda çalışanlar
vakitlerinin önemli bir kısmını yollarda geçirmektedir. En yakın örnek olarak
kendimi gösterebilirim. Evim ve iş yerim farklı kıtalarda olduğu için sabah
erken çıkmak zorunda kalıyorum ve gidiş-dönüş sürem 3 saati bulmaktadır
2-Maliyet: Birde ulaşımın maliyet kısmı var. Şirketler ulaşım konusunda
ya yol yardımında bulunuyorlar ya da özel servis şirketleriyle anlaşıp servis
hizmeti satın alarak çalışanların ulaşım sorununu çözmeye çalışıyorlar. Her iki
çözüm de şirketler için ekstra maliyet anlamına gelmektedir.
3-Çalışanın işi bırakması: Yolun uzaklığına dayanamayan çalışanlar
belli bir süre sonra işten ayrılmak zorunda kalabiliyorlar. Bu durumda şirket
için yeni eleman alınmasına ve işlerin bir süre aksamasına sebep olabilir.
4-Çalışandan verim alamama: Uzun süren yoldan sonra çalışanlar ister
istemez yoruluyorlar. Dolayısıyla bu yorgunluk işlerine yansıyor ve
çalışanlardan istenilen verim alınamıyor. Çalışanları performansı olumsuz yönde
etkileniyor.
İş yerinin eve uzak oluşu
çalışanların performansını düşürdüğü gibi şirketler içinde maliyet oluşturabiliyor.Şirketler
bu durumu göz önüne alarak adayların ikamet ettikleri yere göre seçim
yapabiliyorlar.Ancak şirketler de kıta ayırt etmeden farklı kıtalarda yer alan
ancak bulunduğu yere yakın olan yerlerde oturan adayları da dikkate
alabilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder