İnsan Kaynaklarının en iyi taraflarından birisi insanlara iş
imkanı sağlamaktır.İşe yeni giren insanların gözlerindeki heyecanı
görmek,onların mutluluğunu görmek İnsan Kaynakları çalışanlarını her zaman
mutlu etmiştir.İşe yeni giren kişilerin evraklarını teslim edip o heyecanlarını
ortak olmak beni de her zaman mutlu
etmiştir ve ‘’İyi ki bu mesleği yapıyorum ‘’dedirten zamanlarda olmuştur.Bu
bizim mesleğimizin güzel taraflarından bir tanesidir.
Birde mesleğimizin diğer boyutu var. O da herhangi bir
çalışanın işine son vermek maalesef.İşe girenlerin heyecanına ortak olmak ne
kadar güzelse işten ayrılanların –özellikle kendi isteği dışında- üzüntüsüne şahit olmak da bir o kadar kötü bir durumdur.Belki bunun
kararını biz vermiyoruz sadece kararı uyguluyoruz ancak ne olursa olsun
insanların işini kaybetmesi bizleri de etkiler.
İşin en kötü taraflarından birisi de işten çıkarma kararının
personele tebliğ edilmesidir.Bu tebliğin olabildiğince sakin ve karşı tarafı
üzmeyecek şekilde yapılması gerekir.Zaten bu kararı duyan kişiler olabildiğince
üzülecek hiç değilse onların moralini
daha çok bozmayacak şekilde bildirilmesi gerekir.
Bu konuyla alakalı olumsuz bir örnek son günlerde ülke
gündemine gelmektedir.Büyük ihtimal sizlerde bu haberi çoktan duymuşsunuzdur.Bir
insanın işine son verildiğini duvara iliştirilmiş bir kağıttan aldığında neler
hissedebileceğini tahmin edemiyorum.
Bu olay nerede mi yaşandı ?
Bu olay televizyoncu Acun Ilıcalı'nın Tv 8’i satın alması
sonrasında gerçekleşti.Duvarda bir kağıt parçası asılmış.Orada isimler yazılı
ve bu kağıtta yazan isimlerin işlerine son verilmiş.Merak içinde kağıda
bakıyorsunuz ve işinize son verildiğinizi oradan öğreniyorsunuz.Ne kadar acı
bir durumdur.
İş adamlarının veya yöneticilerin kendi ekibiyle çalışmak
istemesi oldukça normal.Herkes yanında güvenebileceği bir çalışan ister ve
ekibini buna göre kurar.İş yaşamı için normal karşılanabilir ancak bunu
yaparken de işine son verilen kişilerin durumları da düşünülmelidir.
Bizleri en çok şaşırtan durum ise her fırsatta zor bir yaşam
sürdüğünü söyleyen Acun Ilıcalı’nın bu şekilde davranmış olmasıdır.
Acun Ilıcalı yıllar öncesinde televizyonda yayınlanan
Televole isimli programda ‘’Acun Firarda ‘’ köşesinde turistik yerleri gezerek
tanınmaya başladı.Daha sonrasında yapımcılığa soyundu ve çeşitli yarışma
programlarıyla çeşitli kanallarda yer aldı.’’Survivor’’,’’Yetenek Sizsiniz’’ ve
‘’O Ses Türkiye’’ programları ile reyting listelerinde üst sıralarda yer
aldı.Şimdi ise TV 8’i satın alarak ülke gündeminde yer buldu.
Acun Ilıcalı daha öncesinde çalışanlarıyla alakalı tam tersi
bir şekilde ülke gündemine gelmişti.Acun Medya ekibinde yer alan çalışanlarını
aileleriyle birlikte Çeşme’de 1 hafta boyunca tatile götürmüştü.Bunu daha önce
ünlü talk-showcu Oprah Winfrey gerçekleştirmişti.Ülkemizde ise Acun Ilıcalı tüm
ekibini toplayarak tatile götürmüştü.
Şimdi her iki olayı yan yana koyduğunuz zaman insan
gerçekten şaşırıyor.Kendi ekibime sahip çıkarım onlardan başkası beni
ilgilendirmez anlayışı mı hakim bilemiyorum.Ancak çalışanlarını tatile
götürmesi ne kadar olumlu bir davranış ise yeni aldığı kanalda işine son
verilenlerin isimlerinin duvara yazılmış olması da bir o kadar kötü bir
durumdur.
Acun Ilıcalının bu davranışları İnsan Kaynakları adına bir yandan iyi
bir örnek olurken diğer yandan kötü bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder