29 Nisan 2013 Pazartesi

Trajikomik



Bu fotoğrafı internette dolaşırken gördüm.Trajikomik bir durum.Tabi bu durum Tıbbi Mümessiller için uygulanmış ancak iş hayatında bütün pozisyonlar için geçerli bir durum diyebiliriz.

Yine internette dolaşırken bu duruma benzer bir hikaye ile karşılaştım.Onuda sizlerle paylaşmak istiyorum:


Devlet bir gün geniş ve boş bir araziye geceleri göz kulak olması için bir bekçi almaya karar verir.


Bir süre sonra düşünürler,''Peki talimatlar olmadan işini nasıl yapacak?'' Planlama birimi kurulur ve iki kişi işe alınır.

Yine bir süre sonra ''Peki işini yapıp yapmadığını nasıl kontrol edebiliriz?'' diye düşünürler ve ''İnsan Kaynakları Birimi ''kurulur.İki kişiyi bu birimi kurması için görevlendirirler.Bir tanesi kurulum çalışmalarını yürütür,diğeri ise raporlama işini gerçekleştirir.

''Peki bu çalışanların maaşları nasıl ödenecek ?'' diye tartışırlar.Sonucunda bir muhasebe şefi,bir kontrol edici kişi ve bir mutemet alınır


''Bunlardan kim sorumlu olacak ?'' diye düşünülür.Bir genel müdür ,bir genel müdür yardımcısı ve bir asistan işe alınır.


Belli bir süre geçtikten sonra ülkede kriz çıkmıştır.Bütçenin yeterli olmadığı görülür ve bazı masrafların kısılmasına karar verilir.Bu kararın sonucunda ise işten çıkarma yapılması gerekmektedir.


İşini kaybeden kişi araziye göz kulak olması istenen bekçiden başkası değildir

23 Nisan 2013 Salı

Z kuşağının bayramı kutlu olsun (23 Nisan)

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun



Aslında sıradaki yazı için başka planlarım vardı ancak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıyla alakalı bir yazı yazmamak olmazdı.Ulusal egemenliğimizi bizlere kazandıran büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını büyük şükran ve rahmetle anıyorum.



Büyük önder diğer liderlerden farklı olduğunu çocuklarımıza bayram armağan ederek göstermiştir.Biz Y kuşağından sonra gelecek olan Z kuşağının bayramını tekrar kutluyorum.Ve Z kuşağının favori çizgi kahramanı olan Pepee'nin okumuş olduğu günün anlam ve önemini bir kez daha arttıran şiirini paylaşmak istiyorum.


Büyüksün Pepee :)

22 Nisan 2013 Pazartesi

Uyuyarak para kazanmak ister misiniz?

     
         


           






             Başlığı okuduğunuzda internette dolaşan sahte ilanlardan birisi zannedebilirsiniz. '' 1 haftada İngilizce öğrenmek ister misiniz'' ya da '' 1 ayda 2 katı para kazanmak ister misiniz'' türünden ilanlara rastlıyoruz
       
            Ancak bu yazıda herhangi bir satış söz konusu değildir.Gazetelerde okumuş olduğum bir haber dikkatimi çekti ve sizlerle paylaşmak istedim.Gerçekten yattığınız yerden para kazanmanız mümkün.Belki sizlerde bu haberle karşılaşmışsınızdır.

            Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de bir otel profesyonel uykucu arıyor.Profesyonel uykucu 35 gün boyunca otelde konaklayacak ve odaları test ederek değerlendirmelerini internet günlüğünde paylaşacak.Otelin müdürü işe alınacak kişinin değerlendirmelerini internet günlüğünde kaleme alacak dinamik birisi olması gerektiğini belirtmiş.

           Bu iş için aranan şartlardan biriside işe başlayacak kişinin Fince,İngilizce ve Rusça bilmesidir.Bu 3 dili bilen aday işe girme şansına sahip olacak.

           Bu ilana şimdiye kadar 600'den fazla kişi başvurmuş.Başvuru süresi bu ayın sonunda bitecek olan iş için işe alınan kişi 17 Mayıs'ta işinin başında daha doğrusu yatağın içinde uyumaya hazır durumda olacakmış.Her ne kadar bu iş için maaş ödenip ödenmeyeceği belli olmasa da lüks bir otelde konaklamakta önemli bir fırsat olarak görülebilir.

           Halk arasında hiçbir iş yapmadan para kazananlar için ''yattığı yerden para kazanmak'' deyimi sık kullanılır.Bu sefer bu deyim bu iş için tamamıyla uymuş gibi gözüküyor.Böyle bir iş uykuyu çok sevenler için bulunmaz bir nimet olabilirdi.

          Bir sonraki yazımda İK ile alakalı hoş bir fotoğraf ve fotoğrafla bağlantılı bir fıkra paylaşacağım.Birazda İK'nın gülümseten taraflarından bahsedelim değil mi :)

           

15 Nisan 2013 Pazartesi

Geleceğin Organizasyonunu Yaratmak-Ahmet Şerif İzgören



Bir önceki yazımda ‘’ Kaynağım İnsan’’ sitesi ve Sayın İpek Aral Kişioğlu hakkındaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmıştım.İpek Hanım’ın İK’ya geçmek isteyen kişilere verdiği öneriler arasında İnsan Kaynakları ile alakalı kitaplar okunması  ve bu konuda kişilerin  kendi kütüphanelerini kurması da bulunmaktadır.Bende bu tavsiyeye uyarak iş hayatı ve İK üzerine kitaplar okumaya başladım.Bu yazımda en son okuduğum kitap olan Sayın Ahmet Şerif İzgören’e ait  ‘’ Geleceğin Organizasyonunu Yaratmak’’ adlı  kitaptan bahsetmek istiyorum.
Bu kitapta T.C. Başbakanlık GAP Bölge Kalkınma İdaresi’nde yaşanan değişim ve yeniden yapılanma faaliyetleri anlatılmış.Neden değişim gerektiği ve kurumun analizinden başlanarak değişik başlıklar altında yapılan uygulamalar hakkında bilgiler veriliyor.Öncelikle teorik bilgiler verilip ardından ise GAP Bölge Kalkınma İdaresi’nde ne tür uygulamaların yapıldığı anlatılmış. ’Geleceğin Organizasyonunu Yaratmak’’ kitabı biraz teknik bir dille yazılmış ancak başlı başına değişim örneği verilmiş.
Bazen bilgilerin arasına espriler katılarak oyucuların sıkılması engellenmiş.Başlıklar arası geçişlerde ise çeşitli fıkralar ve hikayeler yer almaktadır.
Dünyada ilk kez kitap iade garantisi verilen bu kitap İnsan Kaynakları çalışanları ve benim gibi bu alanda çalışmak isteyen kişilerin kütüphanesinde bulunması gereken kitapların başında gelmektedir.
Önümüzdeki yazılarda İnsan Kaynakları alanıyla alakalı okumuş olduğum kitaplar hakkında bilgi vermeye devam edeceğim.
Bir sonraki yazımda uyuyarak para kazandıran bir işten bahsetmek istiyorum
HR-İK

9 Nisan 2013 Salı

The HR-İK goes to -1 (Kaynağım İnsan)



İnsan Kaynakları bölümüyle ilgilenmeye başladığım zaman internette gezinirken çeşitli İK bloglarına rastlamıştım ve birçoğunu halen takip etmekteyim. Zaman zaman buradan o blogları tanıtan yazılar veya bloglar hakkında düşüncelerimi paylaşacağım yazılarım olacak.
Bu bloglar arasında ilk takip etmeye başladığım blog halen İnsan Kaynakları ve Yönetim Danışmanlığı yapan Sayın İpek Aral Kişioğlu’na ait olan ‘’Kaynağım İnsan ‘’adlı internet sitesi olmuştur. Bu internet sitesiyle alakalı düşüncelerimi paylaşmadan önce Sayın İpek Aral Kişioğlu hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum
Sitesinden takip ettiğim kadarıyla İpek Hanım sahip olduğu bilgileri gençlere aktarmasını seven, tecrübelerini yeni kuşaklarla paylaşan bir kişiliğe sahip. Çeşitli üniversitelerde seminerler vermesi bu durumun en büyük kanıtıdır. Ben bu yönüyle kendisini usta tiyatrocu Müjdat Gezen’e benzetiyorum. İkisinin ortak noktası nedir diyecek olursanız cevabı çok basit. Her iki kişide kendi alanlarında birçok kişiye örnek olmuş ve birçok kişiyi yetiştirmiştir. Günümüzde çoğu tiyatrocu Müjdat Gezen’in eğitiminden geçmiştir. Aynı şekilde bunu İnsan Kaynakları bölümüne uyarlayacak olursak İpek Hanımın da aynı misyonu üstlenmiş olduğunu görebilirsiniz. Çeşitli seminerler ve eğitimlerle genç arkadaşların İnsan Kaynaklarını tanımasını ve bu bölümde mesleğe başlamalarını sağlamıştır. Ayrıca son yıllarda artış gösteren İnsan Kaynakları bloglarının açılmasında da büyük katkısı vardır.Yazılarında herkesi blog açmaya teşvik etmiştir ve birçok bloğun açılmasına vesile olmuştur.Aynı bu blogda olduğu gibi.Bence İK blogları adına büyük bir çığır açmıştır
Kaynağım İnsan sitesine gelirsek başlı başına İnsan Kaynakları ders kitabı diyebiliriz. İnsan Kaynakları ile alakalı her türlü konuyu bu site içerisinde bulabilmeniz mümkündür. Kaynağım İnsan sitesi, İnsan Kaynakları adına büyük bir bilgi hazinesi niteliği taşımaktadır. Ayrıca bu sitede İpek Hanım’ın hazırlamış olduğu videolarla da karşılaşabilirsiniz. Bu sayede hem yazılı hem de görsel olarak bütün bilgilere ulaşma imkânına sahip olabilirsiniz. Blogda iş ilanları da bulunmaktadır. Profesyonel kişilerin tanıtımı ve özgeçmişleri de yer almaktadır. İpek Hanım ziyaretçilerden gelen çeşitli soruları ‘’ Soru/Cevap’’ kısmında yanıtlamaktadır.
’’Kaynağım İnsan’’ sitesi 2010 yılında ‘’Altın Örümcek Web Ödülleri’’ yarışmasında Seri İlan/Kariyer/İK kategorisinde Halkın Favorisi ödülüne sahip olmuş ve başarısı tescillenmiş bir internet sitesi olarak faaliyetine devam etmektedir.
İK blogları arasında en bilgi dolusu olan  ‘’Kaynağım İnsan’’ sitesinin İnsan Kaynakları bölümünde çalışanlar ve benim gibi İnsan Kaynakları bölümünde çalışmak isteyenler tarafından devamlı takip edilmesi gereklidir.''Kaynağım İnsan'' sitesine bu adresten ulaşabilirsiniz :http://www.kaynagiminsan.com/
Son olarak‘’Kaynağım İnsan’’,hrikdünyası yani benim tarafımdan en bilgi dolu İK blog sitesi seçilmiştir
The HR-İK Award goes to ‘’ Kaynağım İnsan’’
En bilgi dolu İK blogu:Kaynağım İnsan
Çeşitli dallarda HR-İK ödülleri sahiplerini bulmaya devam edecektir J
Bir sonraki yazıda en son okuduğum kitap hakkında bilgi vermek istiyorum.Ahmet Şerif İzgören’e ait olan ‘’Geleceğin Organizasyonunu Yaratmak’’ adlı kitap hakkında bilgilere gelecek yazıda ulaşabilirsiniz

             HR-İK

2 Nisan 2013 Salı

İşe alım kararlarında sosyal medya etkili olmalı mı?


Son yıllarda sosyal medya adı altında bir çok internet sitesi(Facebook,Twitter,Linkedin ,Foursquare vb.) kurulmakta ve kısa sürede oldukça fazla kullanıcıya ulaşmaktadır.Özellikle genç arkadaşlar bu sitelere ilgi göstermektedir.Facebook  bu sitelerin başında geliyor.Facebook profilimizde her türlü yorum ve fotoğrafımızı paylaşıyoruz ve sadece listemizde  ekli olan arkadaşlarımızın göreceğini zannediyoruz.Ancak bizi takip eden gözler sadece arkadaşlarımızın gözleri değil.
Şimdi diyeceksiniz ki iş aramakla Facebook’un ne alakası var ?İş arayanlar niye Facebook profiline dikkat etsin ?Aslında son yıllarda gelişen sosyal siteler sayesinde çok alakası var.Sizi arkadaşlarınız haricinde takip eden gözler iş başvurusu yaptığınız şirketin İK Uzmanından başkasının  değildir.
Sosyal medya siteleri arttıkça İnsan Kaynakları uzmanlarının işi kolaylaşıyor.Bu tür internet sitelerin sayesinde görüşme yapacağı,işe alım kararını vereceği adayı tanıma imkanına sahip oluyorlar.Tabi sadece Facebook profiliniz değil Twitter üzerinden attığınız  twitler,Linkedin hesabınızda oluşturduğunuz bilgiler,foursquare üzerinden bulunduğunuz yerler göz altına alınmış durumda.Ve bu noktalar sizin işe girip girmemenizde önemli rol oynamaktadır.
Kendi adıma Facebook profilimin işe giriş aşamasında etkili olmasını pek uygun bulmuyorum.Ben Facebook sayfamda kendime yakın gördüğüm arkadaşlarım ile kendi düşüncelerimi paylaşıyorum.Bu düşünceler ya da fotoğraflar neden herhangi bir işe girip girmememde rol oynasın ki ! Eğer ben mülakata davet edildiysem İşe Alım Uzmanı tarafından yeterli görülmüşüm ki görüşmeye çağrılmışım.Eğer görüşme olumsuz geçtiyse sonuç olumsuz olacaktır ve işe alım olmayacaktır.Ancak görüşme olumlu geçtiyse  arkadaşlarımla paylaştığım mesajlar,çektirdiğim fotoğraflar,üye olduğum gruplar neden önemli olsun ki ? Eskiden Facebook,Twitter mı vardı ki şimdi bu sitelerden bilgi toplanıyor ?Sadece Facebook değil Twitter ve Foursquare siteleri de inceleniyor.Arkadaşlarıma attığım twitter mesajları işe alımımda neden etkili olsun?
 Daha çok iş hayatında yer alan kişilerin bulunduğu Linkedin için bu düşüncelerim geçerli değil tabiki.İşe Alım Uzmanları için gerekli olan bilgiler orada yer almaktadır.Daha önce nerelerde çalışıldığı,hangi pozisyonlarda çalışıldığı,ne gibi yetkinliklere ve yeteneklere sahip olunduğu kişinin Linkedin sayfasında yer almaktadır.Bu bilgilerle işe başvuruda verilen öz geçmiş karşılaştırılarak tutarlılık kontrol edilebilir.
İK uzmanlarıda iş arama sürecinde yer aldıklarını düşünürsek kendi Facebook,Twitter hesaplarının  incelendiğini ve ona göre karar verileceğini düşünürlerse adaylara farklı gözle bakacaklar ve işe alımda sosyal sitelerin etkili olup olmaması gerektiğine karar verecekler.
Son olarak KLOUT denen hadise var ki şimdilik ülkemizde çok yaygın olmasa bile yakın zamanda onunda işe alımda etkili olduğunu görebiliriz.Amerika’da Klout puanınızın yüksek olup olmaması oldukça önemli.Zira özgeçmişiniz parlak olsa bile klout puanınız düşükse işe girebilmek o kadar garanti gözükmüyor.Bu KLOUT denen hadiseyi başlı başına bir konu olarak paylaşabiliriz
Belki bu yazımı okuyan İK uzmanı çıkarsa çok kızacaktır ama böyle düşünüyorum.Bir önceki yazıda da adayları kızdırıp İK uzmanlarının derdini dile getirdiğimiz düşünülürse belki mazur görürler J
Bir sonraki yazımda sürekli takip ettiğim bloglardan birinden bahsedeceğim.Gerçi o blogu herkes çoktan duymuştur ama ben o blogla alakalı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.