11 Haziran 2013 Salı

Şirketlere Örnek Olması Gereken Mahalle Dayanışması



       Sizlerinde bildiği gibi son günlerde ülkemizde bir takım olaylar yaşanmaktadır. Başlangıcında Gezi Parkındaki ağaçları savunmak olan direniş orada gösterilen orantısız güce tepki olarak bütün yurda yayıldı ve olaylar hala devam ediyor. Protestolarını Gezi Parkında kitap okuyarak, şarkı söyleyerek göstermek isteyen vatandaşların üzerine sabaha karşı acımasızca yapılan saldırılar karşısında özellikle gençler olmak üzere herkes tepkisini göstermeye başladı ve çeşitli şehirlerde büyük olaylar yaşandı

      Bu olayların önemli bir kısmı İstanbul’da Taksim ve Beşiktaş’ta yaşandı.Daha önce kendimi tanıtırken Beşiktaş’ta yaşadığımı belirtmiştim ve kendimi burada yaşanan olayların içinde buldum.Taksim’de gösterilen orantısız güç burada da gösterilmektedir.Beşiktaş merkezi her gün gaz bombası altında kalmaktadır.Öyle ki insanlar biber gazını içine çekmeden yaşayamaz duruma getirildi.
      
       Ancak Gezi Parkında yaşanan orantısız güç genci yaşlısı, erkeği kadını, farklı siyasi görüşlere sahip ve farklı takımları tutan insanları birleştirdi. İnsanlar birbirlerine yardım eder duruma geldiler. Ön safta gençler olmak üzere herkes tepkisini ortaya koymaya çalışıyor, elinden geldiğince birbirine yardım ediyor. Gösterilerde düşen insanlar hemen yerden kaldırılıyor, yaralanan insanlar kenara çekilip tedavi edilmeye çalışılıyor. Ellerinde solüsyon bulunan gençler biber gazından gözünü açamayan arkadaşlarına yardım etmek için canla başla çalışıyorlar. Bu mücadeleye evlerinden destek veren mahalle sakinleri ise sokakta yer alan kişilere bir ihtiyacı olup olmadığını sorarak mücadeleye ortak oluyorlar. Kimileri ise apartman kapılarını açık tutarak biber gazından kaçan gençleri apartmanlarına alıyorlar. Bazı vatandaşlar ise tepkilerini tencere ve tavalara vurarak gösteriyorlar. Meydanlara inen gençler kendi çöplerini temizliyorlar, kendi kurdukları barikatları tekrar kendileri düzeltiyorlar.
      
      Gelelim bu olayların şirketlere örnek olması gereken kısmına. Tabi ki şirket çalışanları direnişe falan geçecek değil. Ancak şirketlerinin rakipleri karşısında öne geçmesi için ellerinden gelen mücadeleyi ortaya koymalılar. Burada çalışanlara büyük iş düşüyor. Başta Genel Müdür veya CEO olmak üzere her bölüm üzerine düşen görevi layıkıyla yapmaya çalışmalı ve diğer bölümle dayanışma içinde olmalı. Yere düşen yani hata yapan bölüm hemen ellerinden tutup kaldırılarak yapılan hatalar düzeltilmeli. Her çalışan öncelikle üzerine düşen görevi yerine getirmeli ve takım arkadaşlarıyla uyum içerisinde olmalıdır.



      Eylemler için zafer bu yolla geldi, şirketler içinse başarı ancak bu yolla gelir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder