2 Kasım 2013 Cumartesi

İstanbul’un Ulaşım Şartları ve İşe Alıma Etkisi

             
İş ilanlarında ilk sırayı İstanbul alır ve İstanbul için çıkan iş ilanları genellikle Avrupa ve Asya diye ikiye ayrılır. Bu iki yer için kendi başına bir şehirmişçesine ilanlar verilir.

Şirketler özellikle kendi kıtalarında yer alan çalışanları tercih ediyorlar. Avrupa kıtasında bulunan şirketler ilanlarında ‘’Tercihen Avrupa kıtasında ikamet etmek’’ şartını koymakta Asya kıtasında bulunan şirketler ise kendi kıtalarında ikamet eden çalışanları tercih etmektedir. İstanbul’un trafiği, kalabalığı göz önüne alındığında bu tercih doğru gözükmektedir ancak çalışanlar bu ulaşım şartlarını kabul ediyorsa diğer kıtalardan da gelen başvurular dikkate alınabilir. Tabi çok uzak olmayan yerlerde ikamet eden kişilerin başvuruları dikkate alınabilir.

İlanlarda Asya veya Avrupa kıtasında ikamet etme şartı koyuluyor ancak farklı kıtalardaki bazı yerler aynı kıtada yer alan yerlerden daha yakın olabiliyor. Mesela Asya kıtasında yer alan Üsküdar’da faaliyet gösteren bir şirkete ulaşım Beşiktaş’tan mı daha kolay olur yoksa Kartal, Pendik taraflarından mı daha kolay olur? Beşiktaş’tan 10 dakikada Üsküdar’a geçebilirken Kartal, Pendik taraflarından daha uzun süreler sonrasında iş yerinize ulaşabilirsiniz. Aynı durum Avrupa kıtası içinde geçerli.( Bu durum birazda hava şartlarına bağlı tabi ki) Onun için başvurularda başvuran kişinin hangi kıtada olduğundan çok hangi ilçede olduğunun önemli olduğunu düşünüyorum

Bazen İstanbul’a komşu olan şehirler bile İstanbul’un ilçelerinden daha avantajlı olabiliyor. Tekirdağ’da Çorluda oturan kişi ya da Kocaeli’de veya Gebze’de oturan kişi İstanbul içinde oturan kişiden daha kolay şekilde İstanbul sınırları içerisindeki iş yerine ulaşabiliyor. Bu durumda sadece İstanbul yerine bulunulan bölgeye göre çevre illerde ikamet yeri olarak ilana koyulabilir.

Peki, şirketler ilanlarında neden böyle ayrıma gitme ihtiyacı duyuyor?

1-Zaman Kaybı: Trafiğin büyük bir sorun olduğu İstanbulda çalışanlar vakitlerinin önemli bir kısmını yollarda geçirmektedir. En yakın örnek olarak kendimi gösterebilirim. Evim ve iş yerim farklı kıtalarda olduğu için sabah erken çıkmak zorunda kalıyorum ve gidiş-dönüş sürem 3 saati bulmaktadır

2-Maliyet: Birde ulaşımın maliyet kısmı var. Şirketler ulaşım konusunda ya yol yardımında bulunuyorlar ya da özel servis şirketleriyle anlaşıp servis hizmeti satın alarak çalışanların ulaşım sorununu çözmeye çalışıyorlar. Her iki çözüm de şirketler için ekstra maliyet anlamına gelmektedir.

3-Çalışanın işi bırakması: Yolun uzaklığına dayanamayan çalışanlar belli bir süre sonra işten ayrılmak zorunda kalabiliyorlar. Bu durumda şirket için yeni eleman alınmasına ve işlerin bir süre aksamasına sebep olabilir.

4-Çalışandan verim alamama: Uzun süren yoldan sonra çalışanlar ister istemez yoruluyorlar. Dolayısıyla bu yorgunluk işlerine yansıyor ve çalışanlardan istenilen verim alınamıyor. Çalışanları performansı olumsuz yönde etkileniyor.


İş yerinin eve uzak oluşu çalışanların performansını düşürdüğü gibi şirketler içinde maliyet oluşturabiliyor.Şirketler bu durumu göz önüne alarak adayların ikamet ettikleri yere göre seçim yapabiliyorlar.Ancak şirketler de kıta ayırt etmeden farklı kıtalarda yer alan ancak bulunduğu yere yakın olan yerlerde oturan adayları da dikkate alabilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder